Translate

13 Mart 2020 Cuma

BİR ŞOFÖRÜN GİZLİ DEFTERİ (1958) / Aka Gündüz


  Senaryo ve Yönetmen: Atıf Yılmaz Batıbeki (Aka Gündüz’ün bir eserinden), Operatör: Turgut Ören, Yapım: Duru Film/Süreyya Duru

Oyuncular: Eşref Kolçak, Çolpan İlhan, Nurhan Nur, Saime Bekbay, Ahmet Tarık Tekçe, Kemal Ergüvenç, Kadir Savun, Eşref Vural, Faik Coşkun

Konu: Şoför Ali, mahalle komşusu paşa kızı Çileri sever, Paşa kızı Çiler ise evlilik yolu ile zengin çevreye gir­mek ister, bu yüzden kötü yola düşer ve Ali tarafından kurtarılır. Fa­kat peşini bırakmayan yeni çevresinde ki kişiler tarafından vurulur.

Aka Gündüz'ün bu romanı sinemalaşırken; aynı mahallede oturan yok­sul şoför ile paşa kızı, şoförlükten yanında ça­lıştığı kişinin ortaklığına yükselen Ali ve lüks pe­şinde koşarken randevuevine düşen Çiler (randevuevinde Çilek) olur; bilinen (ve karşılaştırılan) kişilikleri, olayları ve şiddeti ile bir küçük in­san ve kenar mahalle melodramıdır film. “[1]

& Her kalp bir çatlak vazodur. Ne kadar aşk doldurursan doldur, bir gün gelir sıza sıza biter.” Merhum Kâmil Usta böyle dermiş. Ama Erol’un kalbindeki ateş, belki birbirlerine kavuşamadıklarından aylar yıllar sonra bile ‘kabuk bağlamış bir yara halinde’ devam eder… Aka Gündüz ‘memleketin şoförlerine ithaf ettiği’ eseri için ‘Ankara Şoförler Cemiyeti’nin yardımını görmüş. ‘Şoför’ sözcüğü afişte ‘şöför’ olarak yazılı…  Romandaki (Remzi Kitabevi-1943) Kâmil Usta, Sina Cephesinde tifüsten ölmüş. Filmde, Kore’ye gitmiş olabilirdi ama bu konu pek işlenmemiş. Kitaptaki anne, oğlunun öldüğünden habersiz ve Erol’un yardım olarak verdiği paraları o gönderdi sanıyor… Kahramanımızın babası bir emekli. Memurluk günlerinden tek farkı ceket yerine pijama giyiyor. Ütülü gömleği ve kravatı yerli yerinde. Rakısını ‘çeşmibülbül kadehi’ ile içiyor. Kardeşi Temiz, ismi gibi bir genç kız. Abisinin en iyi arkadaşı Kazım ile evleniyor…Çolpan İlhan’ın sesi ile Çiler..‘Emekli bir generalin mağrur kızı.’ Erol, uğruna adam bile öldürdüğü bu güzel kızı ancak, ölmeden biraz önce öpebiliyor…‘Şoför Milleti’; Sadri Alışık’ın sesiyle daha da güzel olan Erol; Harika bir Eftalya rolündeki Nilüfer Sezer; Kırk tarakta bezi olan celep Faik Coşkun; Aksaray’a gitmek isteyen yaşlı kadın rolündeki ve ‘İstanbul Geceleri’nden (1950) anımsadığımız Zenne Necdet’e benzeyen sanatçı; Kedisi için 50 kuruşluk artık et alan mahalleli; Sadettin Erbil’in seslendirdiği Baba Nuri; Gazanfer Özcan’ın sesi ile Pire Mahmut; Muzaffer Akgün’ün söylediği ‘Gidiyom Gidemiyom’ (Hüseyin Çakır) türküsü; ‘Kismet’ (1955) filmi çok güzeldi… ‘Blue Suede Shoes’ (1955/56) (Perkins) ile dans eden genç kızın ayakkabısı şarkıya uygun olarak süet olsaydı… Erol; “Aşk, eğer ihtirassız olursa 10 para etmez.”            


[1]  Orhan Ünser “Kelimelerden Görüntüye”, syf,83



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder