Translate

13 Mart 2020 Cuma

MALKOÇOĞLU KRALLARA KARŞI (1967) / Ayhan Başoğlu

 - Malkoçoğulları, adı Malkoç Bey olan ve 1389 yılında 1.Kosova savaşında sağ cenah okçu kumandanı olarak savaşmış, 1. Murat ile Yıldırım Beyazıt zamanında Balkan ülkelerine yapılan akınlarda görev yapmış, Türkmen kökenli bir akıncı beyinin soyundan gelen aile mensuplarına verilen isimdir.  Malkoçoğulları 14. 15. ve 16. yüzyıllarda Fatih Sultan Mehmet ve II.Beyazıt devirlerinde yaşamış ve özellikle Rumeli’de yaptıkları başarılı akınlarla tanınmışlardır. Malkoçoğlu ailesi 1300 lü yıllardan başlayarak geniş bir aile ağacı olarak günümüze kadar süregelmiş köklü bir sülaledir.

Çizerimiz eser sahibi Ayhan Başoğlu hakkında yukarıda yer alan satırlardaki biyografik açıklamada, Malkoçoğullarının  kim olduğunu ve sülalesinin tarih boyunca hangi mevkilerde ne gibi görevler üstlendiğini kısa alıntılarla da olsa belirtmiştim. Bu film ile ilgili olarak Malkoçoğulları hakkındaki bilgilerin tekrarından kaçınarak,  Malkoçoğlu Ali Bey'in  (Cüneyt Arkın) ilk kez karşılaştığı  Kazıklı Voyvoda hakkındaki bilgiye yer vermek gereğini duydum. Çünkü bu film Kazıklı Voyvoda ile Ali Bey'in karşı karşıya kaldığı bir filmi konu almaktadır.

 Voyvoda III. Vlad Tepeş (Mart 1431–Aralık 1476),
 Kont Drakula veya Kazıklı Voyvoda 1448, 1456-1462 yılları arası ve 1476 yıllarında Eflak beyliğinin voyvodası (prens) idi. Voyvoda III. Vlad düşmanlarını (özellikle esir aldığı Osmanlı askerlerini) kazıklara çakarak işkenceyle öldürmesiyle tarihe geçmiştir.
Osmanlılar'a yenilen Vlad'ın babası onu rehin olarak Osmanlılar'a vermişti. 1442-1448 yıllarını tutsak olarak yaşadı. 1448'de İkinci Kosova Savaşı sonrasında Osmanlı desteğiyle Eflak'ın başına geçme girişiminde bulundu, ancak kısa bir süre sonra Macaristan tarafından desteklenen Eflak voyvodası II. Vladislav tarafından yenilgiye uğratıldı ve Boğdan'a sürgüne gitti. Erdel beyi János Hunyadi (Hunyadi Yanoş) 1456'da Belgrad şehrini Osmanlı kuşatmasına karşı savunmaya giderken Vlad'ın komutasına Güney Erdel'in savunmasını sağlamak için bir ordu verdi. Bu durumdan faydalanan Vlad Eflak'a bir sefer düzenledi ve II. Vladislav'ı öldürerek III. Vlad adıyla Eflak voyvodası oldu. Bu görevi 1456'dan 1462'ye değin sürdürdü. Bu tarihler arasında rakiplerini çeşitli yöntemlerle cezalandırdı ve idam etti; bu yöntemler arasında en ünlüsü olan "kazığa geçirme", ölümünden sonra kendisine "Kazıklı Vlad" (Vlad Ţepeş) adının verilmesine neden olacaktı. (Kazığa geçirilenlerin kanlarını fıçılarda toplatıp şarap gibi içtiğine dair söylentiler daha sonra onun bir vampir olduğu efsanesi'ni yarattı.) Voyvoda 1459 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğu'na vergi ödemeyi reddetti ve Macaristan Krallığı'yla ittifak yaptı. 

1460-1461 yılları arasında Tuna nehrini geçerek Sırbistan'a ve Karadeniz kıyısına kadar ilerledi. Kendi ifadesiyle 23.884 Türk ve Bulgar'ı öldürdü. 20.000 Osmanlı savaş esirini kazığa geçirdi. Bu gelişmeler karşısında Osmanlı ordusu 1462 yılında padişah II. Mehmet komutasında Eflak voyvodasına karşı sefere çıktı. Mahmut Paşa'nın hatıratına göre çok uzun mesafeler boyunca Osmanlı askerleri içilecek bir damla bile su bulamadı. Sıcak dayanılır gibi değildi. Türk askeri Eflak'ın başkenti Târgovişte'ye ulaştığında Fatih Sultan Mehmet'in gördüğü manzara yaklaşık 5 kilometre boyunca kazıklarla dizili bir alandan geçiyordu. Alan yaklaşık üç kilometre boyunda bir kilometre enindeydi. Yerde uzun kazıklar dikiliydi. Yaklaşık 20 bin kadar insan erkek, kadın ve çocuk olmak üzere kazığa geçirilmiş durumdaydı. Bu kadar çok insanı kazıkta gören Osmanlı askerinin moralleri bozuldu, aklını kaçıracak duruma geldi. Ancak Osmanlı ordusu 4 Haziran 1462'de Târgovişte kalesini aldı. Vlad, II. Mehmet'e başarısız bir suikast girişiminde bulunduktan sonra kaçtı ancak bulunduğu yerde taş üstünde taş bırakmadı, terk ettiği topraklardaki kuyuları zehirledi, ekinleri yaktı, tüm hayvanları bile öldürttü. Hapishanelerdeki mahkumları, cüzzamlı ve vebalıları salıverdi ve Türklerin arasına karışmaya teşvik etti. Bu şekilde vebalıları salma yöntemini kullanarak, daha önce başvurulmamış bir taktik kullanmıştır.

1462 yılında III. Vlad'ın ordularının yenilmesiyle Eflak yeniden Osmanlı Devleti'ne bağlanmıştı. Vlad Macaristan'a bağlı bir beylik olan Erdel'e kaçarak Macaristan kralı Matthias Corvinus'tan yardım istedi. Ancak Eflak'taki Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı yeni yönetimi tanımış olan Macaristan, yardım talebini kabul etmedi. Vlad Matthias Corvinus'un emriyle 1462 yılında tutuklandı ve Buda'ya getirildi. Önce hapsedilen Vlad, daha sonra kral ve ailesiyle iyi ilişkiler kurdu. 1474 yılında sürgün dönemi sona erdi. Bu tarihten itibaren Eflak'ı yeniden ele geçirme planları yaptı. 1476 yılında kuzeni Stefan Cel Mare (Büyük Stefan) ile birlikte Eflak'a döndü ve voyvoda ilan edildi. Aynı yıl 300 askeriyle birlikte yeniden Osmanlı ordularına yenildi. Esir alınan askerleri kazıklara oturtuldu. Öldürülen III. Vlad'ın kesilen başı öldürüldüğün ü ispat etmek için İstanbul'a II. Mehmet'e gönderildi.  (kyn: tr.wikipedia.org)

Film hakkında şöyle demiştik: kahramanımız Cüneyt Arkın’ı ilk kez “Kazıklı Voyvoda “ ile karşı karşıya getiren bir filmdir. Filmin teknik kadrosu diğer Malkoçoğlu dizileriyle aynı,  gene yönetmen Süreyya Duru,  yapımcı baba Naci Duru. Senaryo Bülent Oran ve  Remzi Jöntürk’e ait.  Kamerada ise ilk filmin yönetmeni  Mahmut Demir var.

 Romancımız Abdullah Ziya Kozanoğlu’nun Malkoçoğlu romanının, Ayhan Başoğlu tarafından  resimli roman olarak yayınlanmasının ardından 1966-1972 yılları arasında yedi tane Malkoçoğlu filmi, seri olarak çekilmiştir. Böyle sevilen ve seyirci tarafından ilgiyle izlenecek filmin yapımını tümüyle üstlenen Duru film 1969 yılında bir başka film serisine daha el atmıştır.

Bu serinin değişmeyen oyuncu kadrosundaki tek insan  Malkoçoğlu rolünde Cüneyt Arkın’dır. Görev alan diğer oyuncular ise; Sezer Güvenirgil (Prenses Yolanda), Yıldırım Gencer (Vlad Çepeş), Yılmaz  Köksal (Ejder), Kaan Batur, Leman Öztürk, Atila Sarar, Remzi Jöntürk, Ahmet Turgutlu (Esir Tüccarı), Behçet Nacar (Rahip), Kamer Baba (Büyücü), Lütfü Engin (Zindancı), Baykal Kent, Süheyl Eğriboz, Hikmet Gül, Adnan Mersinli, Meral Kurtuluş, Erdoğan Seren, Murat Düzer, "Malkoçoğlu Ali  Bey, Mora seferi dönüşünde köyünün yakılıp yıkıldığını, karısı ve adamlarının öldürüldüğünü görür. Kazıklı Voyvoda'dan intikamını almak ve kaçırdığı oğlunu kurtarmak için Ejder'le yola çıkar. Bir esir pazarında gördüğü bir kızı almaya çalışır. Bu kız aslında bir prensestir. Fakat prenses kaçırılır. Malkoçoğlu ve Ejder tuzağa düşürülüp esir edilir. Burada bilmeden oğluyla dövüştürülür ama son an da anlar kurtarılan Türk esirlerle voyvoda öldürülür.”

Türündeki anlatımından da anlaşılacağına göre Malkoçoğlu serisi olarak çekilen yedi  filmde konular birbirine girift olarak yer almaktadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder