Translate

2 Mart 2020 Pazartesi

ÜVEY ANA (1967)



 1935 yılında yazılan roman Ülkü Erakalın rejisiyle çekilen ilk film ikincisi,  Erakalın’ın  rejisiyle 1971 yılında beyaz perdeye tekrar aktarılmıştır. Bu ilk filmin senaryosunu Hamdi Değirmencioğlu ve Bülent Oran beraber yazmışlar, görüntü yönetmenliğini de Orhan Kapkı, yapmıştır.  Filmin yapımcısı Duygu Film sahibi Ülkü Erakalın.
Oyuncular: Hülya Koçyiğit, Ekrem Bora, Nilüfer Koçyiğit, Tamer Yiğit, Turgut Özatay, Ayfer Feray, Nevin Nuray,  Bedia Muvahhit,
Konu: Ankara’da şoför olan Lobut Ağabey, Karataş köyünde öksüz kalan Lale ve Gül’ü altı yaşındayken nüfusuna  geçirir. Birlikte yaşadığı ablası ve metresi Pakize bu çocuklara bakmayı kabul eder. Lale okulda çok başarılıdır. Gül verem hastasıdır ve on beş yaşında ölür. Zengin, saygın bir adam olan Emin Bey’in kızı Bibi (Binnaz) yabancı mürebbiyeler tarafından yetiştirilir.
Emin Bey’in karısı verem hastasıdır. Mürebbiye evin hanımını bir an evvel öldürmek ve yerine geçmek için uğraşmaktadır. Kadın ölür ve mürebbiyenin oyunu ortaya çıkar. Emin Bey kızının artık Türk kültürünü öğrenmesi için yabancı mürebbiyelerin değil de Türk mürebbiyelerin eğitmesini istemektedir. Lale okulunda birinci olur ve herkesin gözüne girer. Emin Bey’în mürebbiyelik için verdiği ilanı görünce başvurur ve kabul edilir.

Lale herkes tarafından çok takdir edilmekte ve sevilmektedir. Emin Bey ona evlenme teklif eder. Bu sırada Lale Bibi’nin verem olduğunu öğrenir. Hem onu iyileştirmek için yanında olması gerektiğinden hem de kızının hastalığını öğrenirse babasının kalp krizi geçirebileceğinden dolayı ikisinin de hayatını kurtarmak için evlenme teklifini kabul eder. Bibi üvey annesini çok sevmektedir. Lale, Doktor Ergun Bey ile gizli bir antlaşma yapar. Doktor ona gizlice hastalıkla ilgili taktikler verecek o da uygulayacaktır. Doktor Ergun tesadüf eseri ona ulaşır. Ailesine haber verir. Ailesi hastaneye geldiğinde artık çok geçtir. Onları yanında gören Lale çok mutlu olur ama mutluluğu uzun sürmez ve hastalığına yenik düşer.

Bibi’yi hava değişikliği için yurtdışına ve Ankara dışında yerlere gezmeye götürür. Zenginler arasında dost düşman birbirine karışmıştır ve herkes birbirinin arkasından konuşmaktadır. Ankara dışında oldukları süre içinde Lale doktorla mektuplaşır ve hastalığın tedavisi ile ilgili taktikler alır.
 Emin Bey’e gelen gizli bir mektup, gizli bir telefon ve dost dedikleri kişilerin dedikoduları doktor ile Lale’nin araları olduğunu söyler. Lale doktorun yanındayken Emin Bey onları basar ve konuşulanları yanlış anlar. Lale’yi evden kovar ve Lale’nin babasını arayıp olayı anlatır. Babasının yanına giden Lale’yi o da kovar. İstanbul’a kaçan Lale gerçeği ortaya çıkaramaz. Bibi’ye mektup yazıp her şeyi anlatır. Bibi ona inanır.

 Bir gün Emin Bey Lale’nin odasında, kızının hastalığıyla ilgili olan doktorun Lale’ye yazdığı mektupları bulur ve her şeyi anlar. Bu sırada Lale verem olmuştur ve hastaneye kaldırılır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder