Oklar Limited Şirketi sahibi,
bankacı Ömer Lütfi Alevok ve Nahide Hanım’ın tek çocuğu olarak İstanbul’da
dünyaya geldi. Anne babası o çok küçükken ayrıldı ve babasıyla birlikte
yaşamaya başladı. Ömer Lütfi Bey’in işleri nedeniyle bir süre Berlin’de yaşadı
ve düzenli bir eğitim hayatı olmadı. 14 yaşında evden kaçarak Deniz
Hastanesi’nde hastabakıcılık yapan annesiyle birlikte yaşamaya başladı.
Erken
yaşlarda çalışmaya başlayan Mebrure Sami’nin yaptığı işler arasında Fransızca
öğretmenliği, devrik İran Şahı’na günlük gazeteleri okuma vazifesi, Libreri
Mondial’de tezgâhtarlık, tercümanlık ve nihayet yazarlık vardır. İki kez
evlendi. Oğlu Yaman Koray dünyaya geldi. Esat Mahmut Karakurt aracılığıyla
Güzel Sanatlar Birliği’ne dâhil oldu. Saint Joseph Lisesi’ni birincilikle
bitiren oğluyla birlikte Erdek’e yerleşti ve orada zeytin işiyle ilgilendi,
otel işletti. 1978 yılında yine oğluyla birlikte Gökova’ya yerleşti. 1992’de
burada vefat etti. Akyaka’ya defnedildi.
İlk hikâyeleri
1927’de Güneş’te yayımlanan “Cadı” ve “Deli” başlıklarını taşımaktadır.
“Münire’nin Defteri”, “Bir Kandil Gecesi”, “Lale Perisi”, “Bir Mektup”, “Murat
Köprüsü”, “Saadet” ve “Şüphe” hikâyelerinden birkaçıdır. İlk telif romanı Sönen
Işık 1930’da kitap olarak basılır. “Garp Musıkisinde Büyük Adamlar” başlıklı
bir yazı serisi gazetede yayımlanan Mebrure Sami’nin tercüme ve adapte tiyatro
eserleri de mevcuttur. Fazilet Kuklası, Kızkardeşim ve Ben, Bir Baba, Asmode, O
Kadın, Meşaleler, Zehir, Karanlık bunlar arasındadır. 1933 yılında Son Posta
gazetesinde tefrika edilen romanı Leylaklar Altında çok beğenilen yazar,
gazetenin ısrarıyla Çöl Gibi romanını da gecikmeden tamamlar. 1943’te kitap
olarak basılan Gönül Cehennemi, yazarın en beğendiği romanıdır. ([1])
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder