Translate

29 Ekim 2024 Salı

UÇURTMAYI VURMASINLAR (1989) "Feride Çiçekoğlu"

 

Politik bir film olan ve 1985 yılında aynı isimle kendisinin yazdığı romanın senaryosu kendisine ait.

Yönetmen: Tunç Başaran, Görüntü Yönetmeni: Erdal Kahraman, Yapım: Magnum Film/Tunç Başaran, Jale Başaran,  

Oyuncular: Nur Sürer, Ozan Bilen, Füsun Demirel, Güzin Özyağcılar, Rozet Hubeş, Yasemin Alkaya, Meral Çetinkaya, Hale Akınlı, Ayben Erman, Özlem Savaş, Güzin Özipek, Ayla Aslancan, Emel Çeviren, Tanju Tuncer, Sabis Kara, Sevim Metin 

Konu: Beş yaşındaki bir çocuğun gözüyle kadınlar hapishanesinin ve sevginin öyküsüdür filmde anlatılan. Küçük Barış'ın (Ozan Bilen) bu dört duvar arasında geçmektedir yaşamı. Aslında annesidir tutuklanıp cezaevine giren Barış henüz bir anlam veremediği bu garip dünyanın içinde, hapishane avlusunda gökyüzünde özgürce uçuşan uçurtmaları izlemektedir. Yurt içinde ve dışında çeşitli ödüller alan film, bugüne kadar yapılanlar içinde çocuk dünyasını en iyi ve dürüstçe çizebiliyor. 

  - "Uçurtmayı Vurmasınlar", son yıllarda kullandığımız anlamda bir "kadın filmi" değil. Ama farklı ve belki daha ilgine biçimde bir "kadınlar filmi" bu. Yazar Feride Çiçekoğlu da bir süre 'düşünce suçundan" içerde kalmış. Filmin/öykünün başkişisi İnci, Feride Çiçekoğlu’nun kendisi mi? Biraz öyle, biraz değil belki, ama ne önemi var bunun? Önemli olan, "Uçurtmayı Vurmasınlar'ın oldukça "yaşanmışlık" kokan ve bir tür "iyimser gerçekçilik" diye adlandırılabilecek olan tonunun, Türk sineması içinde oldukça özgün, yeni bir ton, farklı bir yaklaşım olduğu. Dahası, konusunun dramatik zenginliklerine bu film kadar dikkatle, özenle, deyiş yerindeyse utangaçlıkla yaklaşan bir filmin yapılabilmesi, herhâlde "dünün Yeşilçam"ı içinde tam bir hayal olurdu. Uçurtmayı Vurmasınlar", bizlere bir kadınlar tutukevini anlatıyor. Çeşitli nedenlerden içeriye düşmüş bir avuç kadın.

Ve birinin küçük oğlu, 4-5 yaşlarındaki küçük Barış. Tüm kadınlar için küçük Barış, belki sahip olamadıkları birçok şeyi temsil ettiği için gerçek bir sevgi, umut, mutluluk kaynağıdır, ama onunla en iyi iletişim kuran İnci'dir. İnci'nin çıkışı yaklaştıkça, giderek gelip çatınca Barış’ın dünyası da kararır. Hele mahkûmlara birçok şeyi, bu arada gökyüzündeki uçurtmaları da yasaklayan, uçurtmayı "vurma emri" veren bir yönetim iş başındaysa! Ama uçurtmalar yerinde duramayan kuşlar gibidir. En zalim avcıların bile onları vurması kolay değildir. ([1])



[1] Atilla Dorsay “12 Eylül Yılları ve Sinemamız”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder